top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıİzel Yıkılmaz

Kronik Yorgunluk Sendromu (Canlı Cenaze Sendromu)

Güncelleme tarihi: 4 May 2021


Kronik yorgunluk; kişilerin yeterli miktarda dinlenmesine rağmen sürekli olarak kendilerini yorgun hissetmeleri, iş verimliliklerinin düşmesi, isteksizlik ve sosyal hayattan uzaklaşma, mutsuzluk gibi belirtilerle kendini gösteren psikolojik bir sorundur. Bazı hastalarda yalnızca hafif yorgunluk ve enerji düşüklüğü şeklinde seyrederken daha ileri düzeylerde kişinin günlük aktivitelerini dahi yapamaz hale gelmesi ve bir nevi bakıma muhtaç olması şeklindeki boyutlara kadar ulaşabilir. Kronik yorgunluk sendromu genel olarak yoğun bir iş temposuna sahip olan, üst düzey sorumluluk gerektiren işlerde çalışan, stresli bir iş hayatına sahip üst düzey yöneticiler ve uzun, yorucu mesailer yapan çalışanlarda görülen bir durumdur. Sendrom psikolojik bir sorun olarak nitelendirilebilir fakat psikolojik boyutunun yanı sıra zihinsel ve fiziksel etkileri de söz konusudur. Hastalarda duygusal bitkinlik ve hiçbir aktiviteyi gerçekleştirebilecek enerjiye sahip değilmiş gibi hissetme duygusu beraberinde mide bulantısı, kas ağrıları, konsantrasyon eksikliği, unutkanlık gibi sorunları da getirir. Dolayısıyla yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilerken okul başarısı, iş verimliliği ve sosyal hayatta da negatif etkiler oluşturur.


Kronik Yorgunluk Sendromu Neden Olur?

Kronik yorgunluk sendromu, çok sık rastlanan bir sorun olmasına karşılık henüz kesin nedeni belirlenebilmiş bir durum değildir. Bu hastalık genellikle 30-50 yaş aralığındaki bireyleri etkiler ve kadınlarda görülme sıklığı erkeklere oranla çok daha yüksektir. Sendroma yakalanan bireylerin büyük bir çoğunluğunda en az 6 aydır devam eden kas ve eklem ağrıları, sürekli yorgunluk ve enerji eksikliği hissi söz konusudur. Her ne kadar kesin nedeni bilinmese de hastalığın gelişim riskini arttıran bazı nedenler söz konusudur. Bunlardan en önemlisi strestir. Sürekli olarak stres altında olan, iş yaşamı çok yoğun olan ve kendine yeteri kadar vakit ayıramayan kişilerde psikolojik sorunların oluşması ve buna bağlı olarak fiziksel sağlığın da olumsuz etkilenmesi ile kronik yorgunluk ortaya çıkabilmektedir. Aynı zamanda uyku düzeninin olmaması, geceleri aydınlık ortamda uyuma veya sürekli olarak uyanma gibi nedenlere bağlı olarak uyku kalitesinin düşmesi gibi nedenler de sendromun gelişiminde rol oynayabilecek faktörler arasındadır.


Kronik Yorgunluk Belirtileri Nelerdir?

Kronik yorgunluk belirtileri, kısa dönemli stres ve yorgunluk nedeniyle ortaya çıkan sorunlarla benzer olduğundan bunlarla karıştırılabilir niteliktedir. Kendini yorgun ve bitkin hisseden her birey kronik yorgunluk sendromuna yakalanmış değildir. Bu sendromun varlığının teşhis edilebilmesi için hastalar mutlaka uzman hekimlerin kontrolünden geçmelidir. Kronik yorgunluk sendromunun yaygın görülen belirtileri ise şunlardır:

  • Sürekli bitkinlik ve uyku hali

  • Kas ve eklem ağrıları

  • Boğaz ağrısı

  • Karın ağrısı

  • Enerji kaybı

  • Mide bulantısı ve kusma

  • Unutkanlık ve bilişsel performansta düşüş

  • Uyku düzeninde ve kalitesinde bozukluklar

  • Bağışıklık sisteminin güçsüzleşmesi

  • İş yaşamına ve sosyal hayata karşı olumsuz tutumlar

  • Sürekli huzursuzluk

  • Depresyon


Kronik Yorgunluk Tedavisi Nasıl Yapılır?

Kronik yorgunluk sendromunun kesin bir tedavisi yoktur. Tedavi planı genellikle kişiye ve hastanın yaşadığı sorunların şiddetine göre belirlenir. Sendromla başa çıkabilmek üzerinde en etkili olan yöntemler düzenli olarak egzersiz yapmak, stres ile mücadele ve sorunları çözebilme kabiliyeti konusunda hastaların kendilerini geliştirmeleri ve yoğun iş temposunun hafifletilmesi gibi önlemlerdir. Hastalığın günlük hayatı çok ciddi boyutlarda etkilememesi, kişinin günlük aktivitelerini yerine getirebilmesi durumunda ilaç kullanımına gerek olmayabilir. Fakat sendromu çok şiddetli bir şekilde yaşayan, buna bağlı olarak işini kaybetme riski ile karşı karşıya kalan veya sosyal yaşamından tamamen uzaklaşmış, depresyon sürecindeki hastalarda antidepresan ilaçların kullanımı gerekebilir. Aynı zamanda hekim tarafından gerekli görüldüğü durumlarda bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, kas ve eklem ağrılarının azaltılması ve uyku düzeninin sağlanmasına yönelik ilaç tedavileri ile davranışçı psikolojik terapiler ile tedaviler de uygulanabilmektedir.


Kaynaklar ve İleri Okuma



Yorumlar


bottom of page